• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/

İstanbul Van Dayanışma Platformu

Video Arşivi
Araştırma Yazıları
Günün Sözü









TAM EKRAN YAPIN
Arkanıza Yaslanın 
Yumun Gözlerinizi..

Haftanın Kitabı

Muhteşem Resimler DEVAM

IslamicART 1    3
Hava Durumu
Takvim
Üyelik Girişi

Van Erciş İlçesi

  Van Erciş İlçesi

Yeşilliği, bol suyu, verimli toprakları, doğal güzelliği ve tükenmeyen bereketiyle güzel bir yurt köşesi olan Erciş, Doğu Anadolu Bölgesinin en eski yerleşim yerlerinden biridir. Van ilinin en verimli ovası olan Erciş ovası üzerinde kurulmuştur. Doğusunda Van ilinin Muradiye, batısında Bitlis ilinin Adilcevaz ve Ağrı ilinin Patnos, kuzeyinde yine Ağrı ilinin Taşlıçay ve Diyadin ilçeleri, güneyinde ise Van Gölü bulunmaktadır.



Van ilinin kuzeyinde, gölün sahilinde bir şerit halinde uzanan ve sırtını kuzeyde yüksek dağ ve tepeler yaslamış Erciş'te, her mevsim ayrı bir güzellikte yaşanır. Gölden içerilere gidildikçe çeşitli meyveleri yetiştiren bahçeleri diz boyu yükselen ekin tarlaları ve kavak ağaçlarıyla yeşilin her tonu gözler önüne serilir. Bu yüzden Erciş adı çevrede "Yeşil Erciş" olarak söylenir.13. Yüzyılda ünlü ticaret yolunun geçtiği Erciş'in bugün doğunun batıya açılan kapısı olması buraya ayrı bir önem kazandırmıştır.




İran'dan Ortadoğu ülkelerine giden transit yol buradan geçmektedir. Erciş-Ağrı , Erciş-Bitlis ve Erciş-Van karayoluyla yurdumuzun her tarafından gidilmektedir. Yolların tümü asfalttır.





                                   ERCİŞLİ EMRAH İL SELVİ ANISINA BİR FOTORAF

Van Gölü'nden 5 kilometre içeride,25 metre yükseklikte kurulmuş olan Erciş'in yüzölçümü 2115 kilometrekare, denizden yüksekliği 1750 metre, Van'a uzaklığı ise 100 kilometredir. 2 beldesi, 13 mahallesi, 86 köyü ve 36 mezrası bulunmaktadır. 2008 Adrese dayalı Nüfus Sayım sonuçlarına göre merkez nüfusu 77.500, köyleriyle birlikte toplam nüfusu ise 152 000 aşmaktadır. Bugün de çevre il ve ilçelerden yoğun şekilde göç almaktadır. Erciş Ovası, Van Gölü kıyılarının en geniş ovalarından biridir. Ova, geniş vadiler boyunca içerilere sokulmuştur. Zilan Deresi'nin geçtiği yerlere "Hatun Çukurovası" , üzerinde Erciş ilçesinin bulunduğu düzlüğe de"Suluova" adı verilmektedir. Ayrıca bol otlu ve sulu birçok ova ve yaylası bulunmaktadır. Belli başlı akarsuları, ovayı kuzeyden güneye geçen zilan deresi, Deliçay, İrşad Çayı ve Yekmal Çayı'dır. Kuzeyinde Aladağ ve Tendürek, İlçeye yaklaştıkça Meydan Dağı, Gürgür, Baba Dağı, Zurnaki Tepe, hemen devamında Grekor ve Kızılkaya Tepeleri ilçeye hakim yükseltilerdir.

Erciş, tarih olarak M.Ö. 'ye uzanan bir geçmişe sahiptir. Tarih öncesi ve sonrası birçok kavime yurt olmuştur. Bunlardan bir kısmına Bey'lik bir kısmına Sancak Merkezliği yaparken, 14. yüzyılda da Karakoyunlular'a başkentlik yapmıştır. Urartular'dan Osmanlılar'a kadar birçok uygarlığın izlerini taşıyan Erciş, tarihte kervan yollarının kavşak noktasında bulunduğundan ünü kısa zamanda en uzak ülkelere kadar yayılmıştı. Bu yüzden eski ve orta çağlarda Van Gölü'nün tamamı ve daha sonraları kuzey doğusunda uzanan körfez için Buhayra-i Arciş (arciş gölü ) denilmekteydi. Özellikle Sökmenliler, İlhanlılar, Karakoyunlular ve Osmanlılar dönemi Erciş'in en parlak dönemleridir. İlçede Selçuklular'a ve Karakoyunlular'a ait kümbetler, mezarlıklar, koç ve koyun heykelleri önemli birer belge niteliğindedir.

1841 yılında Van Gölü sularının yükselmesi sonucu Erciş halkı, eski yerleşim yerleri olan Erciş Kalesi ve civarını terkederek Yukarı Çınarlı, Gölağzı, Kasımbağı, Alkanat ve Çelebibağı'na, idare merkezi de bugünkü erciş'in kurulduğu 15-20 hanelik bir köy olan Eganis (Akans) adı verilen yere taşınmış ve burası Erciş adını almıştır. 1910 yılında ilçe olmuş, 18 Mayıs 1915 'te Rus ve Ermeni işbirliği ile işgal edilmiş ve 1 Nisan 1918 de kurtarılmıştır. Tarihte Arzaşkun, Arsissa, Argişti Khinili, Arciş, Eganis, Erdiş şeklinde geçen ilçenin adını, Urartu Krallarından II. Argişti veya bu topraklar üzerinde kurulduğu belirtilen Arsissa veya Arzaşkun adlı şehirlerden aldığı tahmin edilmektedir. Bugün Erciş'te birçok tarihi eserve yer bulunmaktadır. İlçenin Çelebibağı beldesinde Tunç Çağından günümüzekadar kullanılan ve üzerinde Urartular'a Selçuklular'a Osmanlılar'a, Celayirlilere ve karakoyunlular'a ait değişik örneklerin bulunduğu mezarlığı, Van Bitlis ve Ağrı yol güzergahlarında bulunan Karakoyunlular'a ait Kadem Paşa Hatun , Zortul ve Kara Yusuf Kübmetleri, Osmanlı-İran savaşlarında büyük önem kazanan ve şu anda Van gölü suları içerisinde sadece iki yıkık bedeni kalan Erciş Kalesi , ilçenin hemen kuzeyinde Urartular'dan kaldığı belirtilen Zernaki şehir kalıntısı sadece birkaçıdır.




ERCİŞ

BEN ERKAN TEKİN VAN/ ERCİŞ 1990  DOĞUMLUYUM .MEMELEKETİMİ ÇOK SEVİYORUM TAŞINI TOPRAĞINI SUYUNU.

Yeşilliği, bol suyu, verimli toprakları, doğal güzelliği ve tükenmeyen bereketiyle güzel bir yurt köşesi olan Erciş, Doğu Anadolu Bölgesinin en eski yerleşim yerlerinden biridir. Van ilinin en verimli ovası olan Erciş ovası üzerinde kurulmuştur. Doğusunda Van ilinin Muradiye, batısında Bitlis ilinin Adilcevaz ve Ağrı ilinin Patnos, kuzeyinde yine Ağrı ilinin Taşlıçay ve Diyadin ilçeleri, güneyinde ise Van Gölü bulunmaktadır. Van ilinin kuzeyinde, gölün sahilinde bir şerit halinde uzanan ve sırtını kuzeyde yüksek dağ ve tepeler yaslamış Erciş’te, her mevsim ayrı bir güzellikte yaşanır. Gölden içerilere gidildikçe çeşitli meyveleri yetiştiren bahçeleri diz boyu yükselen ekin tarlaları ve kavak ağaçlarıyla yeşilin her tonu gözler önüne serilir. Bu yüzden Erciş adı çevrede “Yeşil Erciş” olarak söylenir. Ercişli Emrah

Seherde uğradım ben bir güzele Dedim sarhoş musun söyledi yoh yoh Ağ elleri boğum boğum kınalı Dedim bayram mıdır söyledi yoh yoh
Dedim sırma nedir dedi telimdir Dedim İnce nedir dedi belimdir Dedim Emrah nedir dedi kulumdur Dedim satar mısan söyledi yoh yoh
              Hayatı ‘bir masalın sisli, görüntüleri arasında gömülü kalan Ercişli Emrah, Erzurumlu Emrah’la karıştırılmıştır. XVII. Yüzyılın ilk yarısında yaşadığı sanılan Ercişli Emrah, Erciş kafesine bağlı bir Karakoyunlu köyü olan Egans’ta doğmuştur. Erciş kalesinin başbuğu Miroğlu’nun sazcısı Aşık Ahmet’in oğludur.Genç yaşta Miroğlu’nun kızı Selvihana aşık olarak sevgilisinin ardından İran ve Azerbaycan’ın batı kesimlerini gezmiş, gördüklerini duru bir Türkçe ile anlatmıştır.Emrah ile Selvihan hikayeleri Doğu ve Güney Anadolu’da birbirinden farklı beş ağızda söylenmektedir. Bu ağızları karşılaştıran Ali Saraçoğlu aşağıdaki belirlemeleri yapmaktadır:Emrah ile Selvihan hikayesinin Erzurum ağzı yedi, Erciş ağzı Emrah ile Selvihan hikayesi ise başlıca on parçaya bölünebilir.Aşk, her iki ağızda da bir nevruz sabahı başlar. Emrah, Çelebibağı (Ercişin 5 kilometre batısında, Van gölü sahiline kurulmuş tarihi bir köy) yöresinde Şeker bulağının üstünde, uyurken pir elinden pir dolusu bade içerek Selvihana aşık olur.Erzurum
anlatışında sevenler Emrah, Şah Abbas, Tiflis hakimi Kuğu Han’ın oğlu Mirze Ali, Sevilen: Selvi, Aldatıcı Kuğuhan ve Selvi’nin kardeşleri, Yardımcı: Yağıp Han, Selvi’nin tayası Nazlı, Emrah’ın babası Aşık Ahmet’tir.

Erciş anlatışında Selvi’nin kardeşleri yoktur.

Gaziantep anlatışında (Ali Rıza Yalgın derlemesi) Aşık Ahmet Erciş’e hariçten gelir. Selvi İran padişahının kızıdır. Emrah, Erciş’te bade içerek İran’a Selvi’yi aramaya gider. Hikayenin kahramanları Emrah, Selvi, Aşık Ahmet, Serverşah, Acemşah, Haramiler başı Ahmet Turan’dır.

Erciş anlatışı ile Gaziantep anlatışının birlik motifi, Emrah’ın esirliğidir. Gaziantep anlatışında Emrah Haramiler başı Ahmet Turan’ın, Erciş anlatışında ise Ağrı dağında bir mağarada Kurtlarının başının elinde uzun zaman esir olarak kalır.

Erciş anlatışında “Selvi” adı “Selbihan” olarak geçer.

Erciş ve Erzurum anlatışlarının birleşik motifi önceleri Selbihan-Selvihan’ın aşık olan Şah Abbas’ın, sonradan Emrah’ın ve sevgilisinin koruyucu ve kurtarıcıları oluşudur. Yedi, parçaya bölünebilen Erzurum anlatışının ikince ve üçüncü kısımlarında Emrah üç defa hasım aşıklarla meydanlaşır.

1- Erciş’te Miroğlu’nun sarayında babası Aşık Ahmet’le

2- Horasan’da Hasan Han’ın divanında Lezgi Ahmet’le 3-İsfahan’da Şah Abbas’ın huzurunda Aşık Abbas’la. Emrah, bu üç meydanlaşmada da hasımlarını mat ederek sazlarını almaktadır.

Ali Rıza Yalgın derlemesinde Emrah, Koca Aşık ve Servarşah ile meydanlaşmakta, her ikisini de mat etmektedir.

Bu iki hikayede ve şiirlerinde Divan tesiri yok denecek kadar azdır. Emrah ile Selbihan hikayesinin Erciş ağzı:

1- Emrah’ın çocukluğu,

2-Babası ile Miroğlu’nun divanında meydanlaşması,

3- Şah Abbas’ın veziri Şah Budak’ın Van kalesini muhasarası,

4- Şah Budak’ın adamlarının Erciş’te, Hayvan bahçesinde Selbihan’ı kaçırarak İran’a götürmeleri,

5- Emrah’ın Selbihan’ı aramaya çıkması ve Şah Abbas’ın yanında bulması,

6- Emrah’ın Şah Abbas’ın aşıkları ile meydanlaşması,

7- Erciş’e dönüş,

8- Kuğuhan’ın oğlunun Selbihan’ı kaçırması, 9. Emrah, Kuğuhan’ın yüzünde ve işkencede,

10- Yağıp Han’ın yardımı ile Emrah’ın zindandan kurtuluşu, ikinci dönüş ve son parçalarına bölünmüştür.

Her üç anlatışta da adlarının değişik olmasına karşılık bazı kahramanlar aynı hareketlerde bulunmakta, aynı olaylara sebep olmaktadırlar. Bunlardan başka adları ve sebep oldukları olaylar aynı olan kişiler üç hikayede de esas kahramanlardır. Hikayede sözü edilen Van kuşatması 1605′te başlamış ve Kuyucu Murat Paşa’nın sadrazam olduğu 1610 tarihine kadar sürmüştür; Ercişli Emrah’ın o yıllarda aşka tutulduğu ve aşağı-yukarı 18-20 yaşlarında olduğu düşünülürse, doğum tarihinin 1585 olduğu söylenebilir.
 erçişli emrah ile selviyi anlatan bir makale 



 

 VAN'IN İLÇELERİNE ULAŞIN  
 
  Erciş İlçesi Gürpınar İlçesi Gevaş İlçesi
      
 Muradiye İlçesi Özalp İlçesi Bahçesaray İlçesi
      

 

Saray İlçesi

Edremit İlçesiBaşkale İlçesi

 

 

    

 

 Çatak İlçesi

 Çaldıran İlçesi  www.VanSosyal.com
Muhteşem Komutanlar







Finans - Borsa
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Köşe Yazıları

Diğer Linklerimiz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam89
Toplam Ziyaret23631638
Kim Kimdir?