• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/

İstanbul Van Dayanışma Platformu

Video Arşivi
Araştırma Yazıları
Günün Sözü










TAM EKRAN YAPIN
Arkanıza Yaslanın 
Yumun Gözlerinizi..

 

Haftanın Kitabı

Muhteşem Resimler DEVAM

IslamicART 1    3
Hava Durumu
Takvim
Üyelik Girişi

Ünlü Vanlılar

  


www.VanSosyal.com 

       

   

Sinan ÇETİN

1953 yılında Van’da doğdu. Fotoğraf ve grafik çalışmaları yaptı. Sinemaya asistan olarak girdi (1975). Belgesel filmler çekti. Bir Günün Hikayesi ilk
uzun metrajlı filmi oldu (1980). 

Filmleri

1975 - Hanzo (Asistan)
1980 - Bir Günün Hikayesi
1982 - Çiçek Abbas
1982 - Çirkinler de Sever
1985 - 14 Numara
1986 - Prenses Gökyüzü (Yönetmen)
1993 - Berlin in Berlin
1995 - Bay E (Yönetmen)
1999 - Propaganda
2001 - Komser Şekspir
2002 - Banka (Yönetmen)
2002 - Mumya Firarda (Aktör)
2004 - Okul
2004 - Romantik
2005 - Pardon
2005 - Şans Kapıyı Kırınca (Aktör)

Televizyon Dizileri    2004 - Avrupa Yakası,  2006 - Sahte Prenses

Yönettiği Belgeseller  1977 – Baskın, 1977 - Halı Türküsü

Aldığı Ödüller  1982 Antalya Film Festivali - Bir Günün Hikayesi -En İyi  Oyuncu




 Fatih ALTAYLI
1963 yılında Van’da doğdu. "Teke Tek" isimli köşesinde siyaset, spor ve diğer güncel konuları ele alan köşe yazarı.

Galatasaray Lisesi mezunudur. Gazeteciliğe Cumhuriyet gazetesinde spor muhabirliği yaparak başlayan Fatih Altaylı 1993 yılında özel bir radyo olan Best FM'i kurdu. 1995'te girdiği Show TV ve Show Radyoda radyo yayınlarını 1 yıl kadar devam ettirdi. Aynı yıl içinde Show TV'nin ana haber bülteni sunucusu oldu ve Teke Tek programına başladı. 1996 yılında Doğan grubunda çalışmaya başladı. Hürriyet gazetesinde yazarlık yaparken aynı zamanda Radyo D'nin genel koordinatörlüğünü yaptı. 2002 yazında Kanal D'nin Haber Genel Yayın Yönetmenliğine atandı. Galatasaray Spor Kulübü'nde asbaşkanlık ve Sabah Gazetesi'nde genel yayın yönetmenliği yaptı. TİKAD'ın ve Avrupa Gazeteciler Cemiyeti'nin ortaklaşa verdiği "Eğitime Katkı Onur Ödülü" sahibidir. "Haydi Kızlar Okula" "sürekli aydınlık için bir dakika karanlık" ve "Temiz İnternet" kampanyalarının mimarlarındandır. Evli ve kız çocuğu sahibidir.

Nisan 2007'de TMSF yönetiminin Sabah Gazetesine el koymasının ardından, çalışma arkadaşlarına bir açıklama yaptıktan sonra, Sabah Gazetesi'nden istifa etti. Halen www.fatihaltayli.com.tr ve www.haberturk.com sitelerinde yazılarını sürdürmektedir.Ayrıca Kanal 1 televizyonu Ana Haber bültenini de sunmuştur. 2009 yılının ocak ayında ise eski patronu Turgay Ciner'in kurduğu gazetede 2013 sonuna kadar genel yayın yönetmenliği yaptı.

 



 Dünya edebiyat camiasında "kelimelerin efendisi" diye anılan efsanevi isim

Yaşar KEMAL 

Yaşar Kemal ya da doğum adıyla Kemal Sadık Gökçeli, 1923 yılında o dönem Adana sınırları içerisinde şimdiyse Osmaniye sınırları içerisinde olan Gökçedam’’da (eski adıyla Hemite) doğmuş ; roman, senaryo ve öykü yazarıdır.
Aslen VAN ERÇİŞli olan yazarın ailesi I. Dünya Savaşı nedeniyle Adana’ya göç etmek zorunda kalmıştır. Orta okul döneminde ırgat katipliği, memurluk, ırgatlık, kontrolörlük ve öğretmen vekilliği gibi çeşitli işlerde çalışmak durumunda kalan Yaşar Kemal hayatın zorluklarıyla olgunlaşmış birisidir. Edebiyat yapmayı çok küçük yaşlarda kafasına koymuş olan Yaşar Kemal, ilk sanat çalışmalarına ilkokula başlamadan önce şiirle başlamıştır. İlkokul zamanlarında aşıklarla atışacak durumda olan yazar annesinin engel olmasından dolayı saz çalmayı tam anlamıyla başaramamıştır.

Yazın Hayatı
Türk Edebiyatın en önde gelen yazarlarından birisi olan Yaşar Kemal yazın hayatına Türksözü gazetesinde 1939 yılında başlamıştır. İlk eseri olan Ağıtlar isimli kitabı Adana Halkevi tarafından 1943 yılında çıkartılan yazarın edebiyat dünyasındaki etkinliğinin başladığı yıl bu yıl kabul edilir. Yaşar Kemal’in dünyada ilk kez yayımlanan eseri, Bebek öyküsüdür ve önce Fransızcaya, sonra İngilizceye, İtalyancaya, Rusçaya ve diğer çeşitli dillere çevrilmiştir. İlk öykü kitabı Sarı Sıcak’la ünlenen yazar ilk romanı İnce Memed’leyse hem ülkemizdeki popülaritesini arttırmış hem de dünyaca ünlü bir yazar olmaya başlamıştır. İnce Memed yaklaşık kırk dile çevrilerek yayımlanmıştır ve İnce Memed kitaplarının yurtdışındaki baskısı yüz kırktan fazladır. Dünyaca ünlü romanı İnce Memed’i 1947 yılında yazmaya başlayan yazar çeşitli sebeplerle romanını yarım bırakmış ve sonrasında 1954 yılında bitirmiştir. Romanın fikir kaynağı yazarın eşkıya olan ve vurulan amcasının oğludur. Eserde yer alan ‘Çakırdikeni’ hikayesi aslında bir bakıma eşkıyalığın felsefesinin yapılmasıdır. Yazar, Yaşar Kemal ismini ilk kez Cumhuriyet gazetesinde yazarken kullanmaya başlamıştır.Genç yaşlardan beri sosyalist politikanın içinde olan yazar dünyaya bakışını söyleşilerinde;

Halka kim zulmediyorsa, etmişse, halkı kim eziyor, ezmişse, onu kim sömürmüş, sömürüyorsa, feodalite mi, burjuvazi mi… Halkın mutluluğunun önüne kim geçiyorsa ben sanatımla ve bütün hayatımla onun karşısındayım. […] Ben etle kemik nasıl birbirinden ayrılmazsa, sanatımın halktan ayrılmamasını isterim. Bu çağda halktan kopmuş bir sanata inanmıyorum.” diyerek ifade etmiştir. Yazar edebi çalışmalarında halka dönük olmayı seçmiş ve yapıtlarında insani değerlerden kopmamaya çalışmıştır. Yazar siyasi görüşüyle sanatının paralel olduğunu ve ‘halk ve doğaya inandığını’ dile getirmiştir.

Yazar pek çok yapıtında Anadolu’’nun efsane ve masallarından yararlanmıştır. Böylesine derin bir altyapıyı oluşturmak içinse gençlik yıllarında Çukurova’yı ve çevre illeri karış karış gezmiş yeni insanlarla tanışıp bilmediği şeyler öğrenmiş ve çoğundan eserlerinde yararlanmıştır. PEN Yazarlar Derneği üyesi olan yazar, aynı zamanda Nobel Edebiyat Ödülüne aday gösterilen ve gerek yurt içinde gerek yurt dışında yapılan anketlerde Nobel Edebiyat Ödülü’nü alması gerektiği konusunda öne çıkan birkaç isimden birisidir. Edebiyat hayatı boyunca yüzlerce ödül almış olan yazarın en çok ödül aldığı ülkelerden birisi kuşkusuz Fransa’dır. 2011 yılında Fransa’da Legion d’honneur ödülüyle ödüllendirilen yazarın ayrıca ülkemizde 2008 yılında aldığı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü ve 2013 yılında aldığı Krikor Naregatsi Nişanı başlıca göze çarpan ödüllerdir.Ayrıca yazarın 2013 yılında Norveç’te aldığı ‘Bjornson Ödülü’ önemli bir yer tutmaktadır.

Öyküleri
*Sarı Sıcak
*Bütün Hikayeler
*Denemeleri
*Ağıtlar
*Taş Çatlasa
*Binbir Çiçekli Bahçe
*Şiirleri
*Bugünlere Bahar İndi
*Romanları
*İnce Memed 1-2-3-4
*Akçasazın Ağaları 1(Demirciler Çarşısı Cinayeti)
*Akçasazın Ağaları 2(Yusufçuk Yusuf)
*Deniz Küstü
*Teneke
*Yılanı Öldürseler
*Yer Demir Gök Bakır
*Fırat Suyu Kan Ağlıyor Baksana
*Yağmurcuk Kuşu
*Tek Kanatlı Bir Kuş
*Destansı Romanları
*Ağrı Dağı Efsanesi
*Binboğalar Efsanesi
*Üç Anadolu Efsanesi
*Çakırcalı Efe

Kaynakça:
vikipedia, meydan laorusse






  Erol EVGİN  

Erol Evgin aslen Vanlı olup 1947 yılında İstanbul'da doğdu. Yüksek mimar Emel Evgin ile evli ve 2 çocuk babasıdır. Oğlu Türk pop müziği sanatçısı Murat Evgin’dir. Liseyi İstanbul Erkek Lisesi'nde üniversiteyi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Yüksek Mimarlık Bölümünü'nde okumuştur. Bir dönem aynı üniversitede öğretim görevlisi olarak da çalışmıştır. Daha sonra eşi ile birlikte bir mimarlık bürosu açmışlardır. Ayrıca Popüler Müzik Sanatı Vakfı'nın (POPSAV) kurucusu olup, üç yıl vakfın Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmıştır. Halen POPSAV Yüksek Danışma Kurulu Başkanlığı görevini yürütmektedir.

1968 yılında ilk plağı ‘’Sen – Eski Günler’’i çıkardı. Daha sonra Çiğdem Talu ve Melih Kibar ile birlikte çalışmaya başladı. Bu çalışma sonucu “İşte Öyle Birşey”, “Sevdan Olmasa”, “Bir de Bana Sor”, “İçimdeki Fırtına”, “Etme Eyleme”, “Söyle Canım” , “Deli Divane”, “Hep Böyle Kal” adlı plakları çıkardı. “İşte Öyle Birşey” ve “Söyle Canım” plakları ile Altın Plak ödülünü kazandı. Uzun süre plak (albüm) çıkarmaya ara verdi. 1997 yılında kendi bestelerinin çoğunlukta olduğu “Sen Unutulacak Kadın Mısın?” adlı albümü çıkardı. 2002’de oğlu Murat Evgin ile birlikte, 20 konserlik “Baba – Oğul” konser – show turnesi gerçekleştirdiler. Evgin, 2004’de, “İbadetim” adlı albümünü çıkardı.
1980 - 1984 yılları arasında Haldun Dormen'in yazıp yönettiği, "Hisseli Harikalar Kumpanyası" (400 kez) ve "Şen Sazın Bülbülleri" (200 kez) adlı müzikallerde başrol oyuncusu olarak sahneye çıktı. Sinemada ise “Meryem ve Oğulları”, “Renkli Dünya”, “Bir İlkbahar Sabahı” adlı üç müzikal filmde başrol oynadı.

1992 – 1994 yıllarında ANS-FremantleMedia ortaklığında Show TV’de yayınlanan “Süper Aile” adlı yarışma programını 400 bölüm sunmuştur. 1995 – 1996 yıllarında, TRT 1’de kendi yapımı “Erol Evgin Show” adlı programın genel yönetmenliğini ve sunuculuğunu yaptı. 2000 - 2003 yıllarında, Kanal D ve Star TV’de "Bir Sevda Masalı" adlı programı, 100 bölüm hazırlayıp sundu.
Evgin Almanca ve İngilizce bilmektedir.

 


 

   Başbakan Ferit MELEN (1906-1988)

1906 yılında Van’da doğdu. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden 1931 yılında mezun oldu. Aynı yıl Maliye Bakanlığı’nda Müfettiş Yardımcısı oldu. 1932 yılında staj için Paris’e gönderildi. 1933 yılında Müfettiş, 1944 yılında Vasıtalı Vergiler Genel Müdürü, 1946 yılında Gelirler Genel Müdürü oldu.

Siyasî hayata, 1950 yılında Cumhuriyet Halk Partisi’nden Van Milletvekili seçilerek atıldı; 1954 yılında seçimleri kaybetti. 1957 yılında yeniden seçildiyse de 27 Mayıs 1960 tarihinde milletvekilliği sona erdi. Aynı yıl Kurucu Meclis Üyesi oldu. 1961 ve 1962 yıllarında İnönü’nün kurduğu koalisyon hükûmetlerinde Parlamento dışından Maliye Bakanlığı yaptı. Bu görevdeyken yapılan Senato yenileme seçimlerinde Van’dan Cumhuriyet Halk Partisi Senato Üyesi olarak Parlamento’ya girdi. 1965 yılında Maliye Bakanlığı sona erdi. 1967 yılında Turhan Feyzioğlu başkanlığında bir grupla partiden ayrılarak Güven Partisi’nin kurucuları arasında yer aldı.

12 Mart muhtırasından sonra kurulan 1. ve 2. Erim Hükûmetlerinde Millî Savunma Bakanlığı yaptı. Erim, Başbakanlıktan istifa edince Melen, 22 Mayıs 1972 tarihinde yeni hükûmeti kurmakla görevlendirildi. Başbakanlığı 1973 Nisan’ına kadar sürdü. 1975 yılında işbaşına gelen Millîyetçi Cephe Koalisyon Hükûmetinde tekrar Millî Savunma Bakanı oldu. 3 Eylül 1988 tarihinde vefat etti.Fransızca bilen Ferit Melen, evli ve 2 çocuk babasıdır.

 


 Prof. Dr. Cengizhan TÜRKOĞLU

Aslen VAN'lı olan Türkoğlu ailesinden olan, Salih Türkoğlunun torunlarından, Kurmay Albay İsmail Hakkı Türkoğlu'nun oğlu Prof. Dr. Cengizhan Türkoğlu 1953 doğumludur.

Halen  Istanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsünde görev yapmaktadır.


Değerli hocamızın gurur verci çalışmaları kamuoyunda ilgiyle takip edilmektedir. 


 


 

   PROF.DR. MİTHAT MELEN  MHP İstanbul Milletvekili

Başbakan Ferit MELEN'in oğlu olan Mithat Melen, 1947 yılında Ankara'da doğdu. İlk öğretimini Ankara’da yaptı. Orta okul ve liseyi Ankara Koleji’nde okudu. West London College’de bir yıl İngilizce eğitimi aldı. Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nin İşletme Muhasebe Bölümünü 1971 yılında bitirdi. 1970 yılında Postipankki Helsinki Finlandiya’da uluslararası bankacılık stajı yaptı.

Çalışma hayatına, 1971 yılında, Maliye Bakanlığı Hazine Genel Müdürlüğü ve MİİT Genel Sekreterliği’nde memur olarak başladı. 1972 yılında Avrupa Toplulukları Komisyonunda “Avrupa Topluluğunun Bütünleşmesi” üzerine 6 ay uzman olarak çalışıp, “Türk işçilerinin havale ettikleri dövizlerin yönlendirilmesi” ile ilgili bir tez hazırladı. 1973 yılında NATO sekreteryasına uluslararası memur olarak girdi. 2,5 yıl mali asistanlık yaptı ve uydu haberleşme projelerinin bütçe ve muhasebesi ile uğraştı. Bu arada Brüksel Üniversitesinde “ Bütünleşmenin ekonomik yönü” konulu lisans üstü çalışma yaptı. 1975 yılında Ankara’da Hazine Teşkilatına AT şube müdürü olarak atandı. 1976 yılında kısa dönem askerlik görevinin ardından 1977 yılında Brüksel Maliye Ataşesi oldu. 1979 yılında Brüksel Maliye Müşavirliğine yükseltildi.

1980 yılında Hazine Uzmanı, 1982 yılında İslam Bankası 6. Güvernörler Kurulu Toplantısı organizasyon başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu. 1983 yılında Hazine Kambiyo Grup Başkanı oldu. Hazine adına uluslararası ikili ekonomik ilişkileri yürüttü. 1984 yılında Hazine Dış Ticaret Müsteşarı Özel danışmanlığını yaptıktan sonra 1986-1989 yılları arasında OECD nezdindeki Türkiye Daimi Temsilciliğinde Ekonomi Ticaret Müşavirliğine getirildi. Hazine Müsteşarlığı Dış ekonomik ilişkiler Daire Başkanı iken 1991 yılında Van’dan milletvekili adayı oldu. Seçimi kaybettikten sonra Hazine Müsteşar Müşaviri oldu. 2002 yılında İstanbul adayı olarak girdiği seçimleri de kaybetti.

1985 yılından beri çeşitli üniversitelerde dersler veren Mithat Melen, Doktorasını İstanbul Üniversitesinde “Avrupa Topluluğunun Ekonomik Yapısı ve Türkiye” konulu tezi ile verdi. 1990 yılında İktisat Teorisi dalında Doçent oldu. 1992 İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesine Doçent olarak atandı. 1996 yılında aynı Fakültenin İktisat Teorisi kürsüsünde Profesör oldu.

Mithat Melen 1992 yılından itibaren, çeşitli dergi ve gazetelerde sürekli köşe yazıları yazmakta ve 1994 yılından bu güne kadar da Dünya Gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca Turkish Daily News’da İngilizce köşe yazısı yazmaktadır. Mithat Melen, 1993 yılından beri, Türkiye ve yurtdışında TV ve radyo programlarına sürekli konuşmacı olarak katılmakta ayrıca ekonomik, sosyal ve politik içerikli çeşitli radyo ve TV programları yapmaktadır. 1995 kanal “Duvar” gibi.

1992 yılından sonra Melen, Dünya Bankası, Sanayi ve Ticaret Odaları, Belediyeler, KOSGEB gibi özel ve resmi kuruluşlara, ekonomi, uluslararası ilişkiler, finans, insan kaynakları, eğitim olmak üzere çeşitli konularda danışmanlık yapmaktadır.

1985 yılından beri yerli, yabancı yurt içi ve dışı seminer ve kongrelere konuşmacı veya oturum başkanı olarak katılmaktadır. Ayrıca bir çok sivil örgütün üyesidir.

Yayınlanmış 1500’e yakın makalesi ve basılmış biri İngilizce beş kitabı vardır. İngilizce ve Fransızca bilmektedir.

 


 


 Türkiye'de ilk ilahileri sevdiren hocamız.

PROF. DR. MEHMET EMİN AY 
Bursa Uludar Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi
ve Bursa Büyükşehir Müftüsü

1963 yılında Van’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. 1984 yılında Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni birincilikle bitirdi. Mezuniyetinin ardından aynı fakülteye, Din Eğitimi Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi olarak atandı.

1986 yılında, “Çocuklara Allah’a İman Öğretimi” adlı teziyle Yüksek Lisansını tamamladı. “Çocuklarımıza Allah’ı Nasıl Anlatalım?” adıyla yayımlanan ve bugüne dek 20 kez baskısı yapılan bu çalışma, birçok araştırmaya kaynak teşkil etmesinin yanında, bir süre İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Pedagoji Bölümü’nde yardımcı ders kitabı olarak da okutuldu.

1992 yılında “Din Eğitimi ve Öğretiminde Mükâfat ve Ceza” konulu Doktora tezini tamamlayarak branşında Doktor unvanını aldı. 1993-1994 yılları arasında yürüttüğü ve U.Ü. Araştırma Fonu ile Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ortaklaşa desteklenen, “Diyanet İşleri Başkanlığı’na Bağlı Bölge Yatılı Kur’ân Kurslarının Problemleri ve Beklentileri” adlı Araştırma Projesini başarıyla tamamladı.

16 Ekim 1995’te Doçent unvanını aldı. Bu tarihten itibaren 2003 yılına kadar Din Eğitimi Anabilim Dalı Başkanlığı ve İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği Bölüm Başkanlığını yürüttü.

Akademik çalışmaları yanında, bilimsel amaçla 1992 yılında gittiği Özbekistan ve Kazakistan seyahatinde, Semerkand, Taşkent, Buhara ve Yesi illerindeki din eğitimi kurumlarında incelemelerde bulundu. Yine, 1994-2005 yılları arasında Almanya, Avusturya, Belçika, Hollanda ve İsviçre’de, Türk işçilerinin ve üçüncü kuşak neslin din eğitimiyle ilgili konferanslar vermek üzere, üniversitesi tarafından görevlendirildi.

Şubat 2001 tarihinde Din Eğitimi alanında Profesörlüğe yükseltildi. Halen, aynı fakültede öğretim üyesi olarak görevine devam etmekte ve “Aileiçi İletişim”, “Ailede İdeal Din Eğitimi”, “Çocuklarımıza Allah’ı Nasıl Anlatmalı?”, “Kur’an’da Gençler ve Gençlik Değerleri”, “Gül Yüzlü İnsan–Gül Kokulu Peygamber Hz. Muhammed” konulu konferanslar vermektedir.

Yayınlanmış Eserleri

1.   Çocuklarımıza Allah’ı Nasıl Anlatalım? Timaş Yayınları, İstanbul.

2.   Çocuk ve Peygamber. Timaş Yayınları, İstanbul.

3.   Der Prophet und die Kinder. Timaş Verlag, İstanbul.

4.   Din Eğitiminde Mükâfat ve Ceza, Düşünce Kitabevi Yayınları, İstanbul.

5.   Ailede ve Okulda İdeal Din Eğitimi, Düşünce Kitabevi Yayınları, İstanbul.

6.   Problemleri ve Beklentileriyle Türkiye’de Kur’an Kursları, Düşünce Kitabevi Yayınları, İstanbul.

7.   Yükseköğretimde Rehberlik -İlahiyat Fakülteleri Üzerine Bir Araştırma, Düşünce Kitabevi Yayınları, İstanbul.

8.   Eğitimde Ölçme Değerlendirme (M.Öcal ile birlikte) U.Ü.Basımevi, Bursa.        E-posta: mehmeteminay@hotmail.com

 


 


  Doç. Dr. HÜSEYİN ÇELİK - Milli Eğitim Eski Bakanı
1959 yılında Van'ın Gürpınar ilçesinde doğdu. 1983 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinden mezun oldu. Aynı yıl Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ne asistan olarak girdi. 1987 yılında İstanbul Üniversitesi'nin kadrosuna geçti. 1988-1991 yılları arasında doktorası ile ilgili araştırmalar yapmak üzere, İngiltere'de bulundu. Aynı zamanda Londra Üniversitesi The School Of Oriental and African Studies'te Turkish Politics bölümünde Master programına devam etti. Türkiye'de ilk siyasal muhalefet hareketi olan "Yeni Osmanlılar Cemiyeti" ile ilgili araştırmalar yapmak üzere Belçika, Hollanda, Almanya, Avusturya, İsviçre, İtalya ve Fransa'da bulundu. 1991 yılında "Ali Suavi ve Dönemi" konulu doktorasını tamamladı. 1992'de Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde yardımcı doçent, 1997 yılında doçent oldu.


Siyasete 18 yaşında iken Adalet Partisi Gençlik Kollarında başladı. Üniversite yıllarında ve akademik hayatında siyasetle yakından ilgilendi. 18 Nisan 1999 Milletvekili Genel Seçimlerinde DYP'den Van Milletvekili seçildi. 3 Temmuz 2001'de DYP'den istifa ederek AK Parti'nin kurucuları arasında yer aldı. Milletvekili seçildiği ilk yıl TBMM Başkanlık Divanı Üyeliğine seçildi. TBMM'de Ak Parti Grubu oluştuktan sonra Grup Başkan Vekili oldu. 3 Kasım 2002 Milletvekili genel seçiminde yeniden Van Milletvekili olarak parlamentoya girdi. 58. Cumhuriyet Hükümetinde Kültür Bakanı olarak görev aldı. 59 ve 60. AK Parti Hükümetlerinde ise, Millî Eğitim Bakanı olarak yer almıştır.

Fikri ve siyasi akımlar, Türk kültürü, Türk siyasi tarihi, Türk edebiyatı ve aktüel memleket meseleleri üzerinde yayımlanmış 15 adet kitabı bulunan Çelik, evli ve 3 çocuk babası olup ileri düzeyde İngilizce bilmektedir.

 

  YALIM EREZ  ( 1944) 
                                         
TOBB eski Başkanı ve Sanayi ve Ticaret eski Bakanı


İşadamı. Sanayi eski bakanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) eski başkanı. Haznedar Tuğla başkan vekili.

1944'te Van'da canlı hayvan ihracatçılığı yapan İhsan Erez'in ilk oğlu. Erez ailesi 1951'de İstanbul'a göçtü. İstanbul'daki ilk yıllarında, Van'da başlattıkları canlı hayvan ihracatını sürdürdüler. Müteahhitlik yıllarının ardından 1952'de sanayicilik macerası başladı… Merter'de ateş tuğlası üreten Haznedar Tuğla fabrikası satılıyordu. Baba Erez üretime 1927'de başlayan bu fabrikayı satın aldı. Önce inşaat sonra ateş tuğlası üretimine geçti.

Yalım Erez İstanbul Üniversitesi Kimya Mühendisliği Fakültesi'ne girdi. Öğrenci olaylarının en yoğun olduğu yıllarda öğrenci cemiyeti başkanlığı yaptı. Bir gün arkadaşları ondan izinsiz boykot yapınca, önce okula gelip boykotu kırdı, ardından da öğrenimine son vererek babasının fabrikasında iş hayatını tercih etti. Erez, 1999 yılında Star Gazetesi'nde yayımlanan röportajında Jale Özgentürk'e o yılları anlatırken "Radikal olmadım hiçbir zaman. Sağ-sol ayrımı yapmadım. Doğrulardan yana oldum" diyor.

160 çalışanlı Haznedar Tuğla'yı, kardeşi Zekai Erez'le birlikte yürütüyor. "Dünyanın hiçbir ülkesinde üretim yapmak isteyene bu kadar zorluk çıkarılmaz" diye yakınmasına karşın sanayiciliği, üretmeyi, başarının karşılığını hemen almayı çok seviyor.

1978'de İTO yönetim kurulu üyesi olan baba Erez'den bu görevi devraldı. 1982'de başkanvekili, 1988'de de başkan oldu. Siyasete giden yolun taşlarını bu örgütlerden döşedi… Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde 1990-95 arasında başkanlık yaptı. Bu süre içinde Türkiye'yi bir baştan bir başa dolaştı. 1995'te DYP'den Muğla milletvekili oldu. 53-54-55'inci hükümetlerde sanayi bakanlığı yaptı. Siyasete geçince görevlerini oğlu Salih ve kardeşi Zekai Erez'e devretti.

Anayol, Refahyol, Anasol… Bu hükümetlerin hepsinde hem kurucu oldu hem 'dağıtıcı'. Siyaset sahnesinde kısa bir dönem de olsa etkin rol oynadı. Basına verdiği demeçte DYP Lideri Tansu Çiller'i politikaya kazandırdığını söyledi. Çiller'in A takımında yer aldı. Kimine göre değişimin, kimine göre de siyasetteki bozulmanın sembolüydü…

Aralık 1998'de ise kısa süreli siyasi yaşamının en önemli sorumluluğunu üstlendi.
Hükümeti kurmakla görevlendirildi. Ancak başbakanlığın kapısından döndü.Sonra da kendi nitelemesiyle "politikaya" kısa bir süre için ara verdi." İş yaşamına döndü.

Evli, üç çocuk babası.





 Prof. Dr. Ahmet ÖZER 
Toros Demirel Üniversitesi Rektör Yard.
Siyaset Bilimci ve Sosyolog-Yazar   

1960 yılında Van’da doğdu. İlk, orta öğrenimini Van’da, lise eğitimini 1977’de Diyarbakır’da bitirdi. 1979 yılında Van Eğitim Enstitüsü’nden mezun oldu. 1985 yılında Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümünü birincilikle ve bir sömestri erken bitirdi. Hacettepe Üniversitesi’nde ( H.Ü.) Sosyoloji alanında, Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde ( ODTÜ ) ise Bilim ve Siyaset Felsefesi alanında olmak üzere iki ” master “ yaptı. “ GAP’ın Sosyo – Ekonomik, Kültürel ve Politik Boyutları “ adlı doktora tezi ile 1995 yılında H.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden Sosyoloji doktoru ünvanını aldı. İş hayatına Devlet Planlama Teşkilatı ( DPT )’nın Japon ve Türkiye Firmaları ortaklığınca yürütülen GAP Master Plan Çalışması’nda başlayan Ahmet ÖZER, iki yıl süreyle GAP’ın merkezi Şanlıurfa’da alan araştırmalarında çalıştı. Bu çalışma esnasında bölgenin sorunlarına ilişkin raporlar hazırladı, DPT’ye ve GAP İdaresi Başkanlığı’na sundu.

Uluslar arası bir consorsiyumda danışmanlık ve idari müdürlük, özel sektörde üst düzey yöneticiliği yaptı. 1990 yılından itibaren Merkezi Diyarbakır’da bulunan GAP Belediyeler Birliği Genel Sekreterliği görevini 7 yıl başarı ile yürüttü. 1993 yılında İsrail’de, 1994 yılında Almanya ve İtalya’da yerel yönetimlerle ilgili inceleme ve araştırmalarda bulundu, ortak projelere katıldı. 1995 yılında Avrupa Topluluğu’nun davetiyle topluluğun üyesi olan Portekiz’de Birliği temsilen konferanslara katıldı. 1996 yılında İstanbul’da Birleşmiş Milletler (BM) tarafından düzenlenen HABİTAT II Zirvesi’ne Türkiye Delegesi olarak katıldı. Ayrıcı Habitat II çerçevesinde gerçekleştirilen Dünya Yerel Yönetimler Kurultayı’na yerel yönetimleri temsilen delege olarak katıldı ve genel kurulda bir konuşma yaptı. Aynı yılın sonlarına doğru Mersin Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’ne yardımcı doçent olarak atandı. 1999 yılında aynı üniversitede doçent oldu. 1997 yazında Amerika Birleşik Devletleri’ne ( ABD ) Uluslar arası Konuklar Programı çerçevessinde davet edildi. Başkent Washington başta olmak üzere Amerika’nın sekiz eyaletinde ( New York, Pensilvanya, Menphis, Misisippi, Arkansas, Minesota, Oregon, Texasta ) yerel yönetimler, demokrasi, insan hakları, başkanlık sistemi ve sosyolojik konularda araştırma ve incelemelerde bulundu. Bazı Ulusal ve Uluslar arası sempozyomların organize edilmesinde birinci derecede görev alan A. Özer birçok ulusal ve yerel TV ve Radyoda açık oturum ve söyleşiye katıldı, ulusal ve yerel gazetelerde köşe yazıları, araştırma ve incelemeleri yayınlandı..

Kitapları : http://www.ahmetozer.org/index.php/mnukitaplar?task=showCategory&catid=60 

Kaynak : http://www.ahmetozer.org/index.php/mnuozgecmisana 






 Prof.Dr. Battal ARVASİ
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Alman Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı

Telefon : 0-312-310 32 80 / 1583
e-mail : arvasi@humanity.ankara.edu.tr
 

6 Haziran 1952 Erciş (Van) doğumlu.

Eğitim Durumu

  • İlkokul: Erciş Kırkdeğirmen Köyü
  • Orta Öğretim: Erciş Lisesi (Bitirme yılı:1970)
  • Yüksek Öğretim: Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı (Bitirme yılı:1975)
  •  Heidelberg Üniversitesinde araştırma (1975–1977)
  • Yüksek Lisans: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
  • Doktora: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi (Bitirme yılı:1982)
  • Doçentlik: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi (1989)
  • Profesörlük: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi (1995)

Öğretim Faaliyeti

  •  
    • 1983–1984 yılları arasında yedek subay olarak Silahlı Kuvvetler Yabancı Diller Okulunda Almanca öğretmenliği.
    • 1978’den beri Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Alman Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalında öğretim elemanı.

      Okuttuğu dersler:

  • Lisans Düzeyinde: Orta Yüksek Almanca, Alman Dil Tarihi, Eski Alman Edebiyatı, Çeviri;
  • Yüksek Lisans ve Doktora Düzeyinde: Die erste deutsche Klassik, deutsche Kultur im Spiegel der Sprache.

Diğer Hizmetleri

  •  
    • Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Fakülte Kurulu Üyeliği (Yardımcı Doçent, Doçent ve Profesör temsilcisi olarak üç dönem)
    • Kültür Bakanlığı Yayın Danışma Kurulu üyeliği (1986–1989)
    • ESAM (Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Merkezi) Yönetim Kurulu Üyeliği (1993–1996)
    • IVG (Internationale Vereinigung für Germanistik) üyeliği
    • GERDER (Germanistler Derneği Üyeliği)
    • Çeşitli hakemli dergilerde yayın danışma kurulu üyeliği

Bildiği Yabancı Diller

Almanca, İngilizce

Kaynak : http://www.humanity.ankara.edu.tr/battalarvasi.html 

 






Gülan Avcı:
1977 Van doğumlu. İsveç’in dördüncü büyük partisi ve iktidar ortağı olan Liberal Halk Partisi’nin vekili.



 PROF. DR. 
SABAHATTİN UMMAN 

DAHİLİYE KARDİYOLOJİ 

1956  VAN  Doğumlu

         Evli  ve 1 çocuğu var.

 

 

Eğitim-Akademik Özgeçmiş :
1963-1967 Van,Cumhuriyet İlkokulu
1967-1972 Van,Atatürk Ortaokulu ve Lisesi
1972-1978 İstanbul Tıp Fakültesi
1978-1980 Pratisyen hekim olarak Nan,Güzel Konak Köyü ve Gevaş İlçesi Sağlık Ocakları,Van Devlet Hastanesi
1981-1982 Askerlik hizmeti
1982-1987 İstanbul Tıp Fakültesi İç hastalıkları Anabilim Dalında Uzmanlık Eğitimi
1988-1991 İTF, Kalp ve Damar Hastalıkları Araştırma ve Uygulama Merkezinde Uzman Dr.
1991-1998 İTF Kardiyoloji Anabilim Dalında Doçent Öğretim Üyesi
1998- İTF Kardiyoloji Anabilim Dalında Profesör Öğretim Üyesi
1999- İstanbul Alman Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Staff Hekim
İngilizce biliyor.
Tıbbi Yayınlar :
20.07.2000 itibariyle ,
Yabancı dilde------->
Araştırma:9
Vak'a takdimi:3
Bildiri:19
Türkçe-------->
Araştırma:34
Tez çalışması:2
Vak'a takdimi:7
Derleme:10
Kitap bölümü:9
Çeviri:1
Bildiri:74
Üye Olduğu Kuruluşlar :
1978- İstanbul Tabib Odası
1988- Türk Kardiyoloji Derneği
Tıbbi Spesifik Alan :
Hipertansiyon
Kalp Yetersizlikleri
Ateroskleroz korunma ve tedavisi
Koroner Anjıografi
Kororner Anjıoplasti
Koroner Stent uygulama ve benzeri girişimler
Kalp pili uygulamaları
Ulaşım :
Güzelbahçe sok. Tuğrul apt. No:35/37 D:11
Nişantaşı/ŞİŞLİ
Tel : 0212.296 67 68 0212 296 91 86
http://www.akaymaz.com/?&Bid=764329





 

 

 

 ERCİŞLİ EMRAH 

Şah Abbas (1587-1628) döneminde yaşadığı düşünülmekte, ancak yaşamına ilişkin ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Buna bağlı olarak da, bazı anlatılara dayanarak 1585 yılında doğmuş olabileceği savları bulunmaktadır. Herşeye karşın böylesi bir kesinliğe ulaşmak olanaklı görünmemektedir.

Bazı kaynaklara göre ise 17. yüzyılda yaşadığı varsayılmaktadır.

Doğu Anadolu, Azerbaycan, Türkmenistan ve Ermenistan’da yayılmış olan Emrah ile Selvihan adlı halk öyküsünün kahramanıdır. Aşık Sergerder’in düzenlediği bu hikayenin süreç içinde halk tarafından benimsenerek bir kişiliğe büründürüldüğü varsayılmaktadır. Yine de saz şairi Emrah’la öykü kahramanı Emrah’ın aynı kişi olup olmadığı tartışma konusudur.

Şiirleri bazen Emrah adlı öteki aşıklarla karıştırılmasına karşın, işlediği konular ve biçim itibariyle farklı yanları görülebilmektedir.

Bugün ben bir güzel gördüm
Bakar cennet sarayından
Kamaştı gözümün nuru
Onun hüsnü cemalinden

Salındı bahçeye girdi
Çiçekler selama durdu
Mor menekşe boyun burdu
Gül kızardı hicabından

Bahçenin kapısın açtım
Sanırsın cennete düştüm
Yar ile tenha konuştum
Bir gül aldım yanağından

Bahçenin kapısı güldür
Yanında öten bülbüldür
Sefil Emrah kötü kuldur
Bağışla geç günahından

 VANKULU MEHMED EFENDİ  (?- 1592) 

Türk bilgini. Vanî Mehmed Bey diye de bilinir.Tarihçi Naima’ya göre asıl adı Mehmed ül-Vani’dir. Medrese öğreniminden sonra müderris oldu. Müftülüklerde ve Rodos, Manisa, Selanik, Kütahya, Medine kadılıklarında bulundu. Medine’de öldü. Arapça’dan çevirdiği Vankulu Lûgatı İbrahim Müteferrika’nın kurduğu matbaada basılan ilk yapıt oldu. Dürer Haşiyesi ve Tercih-ül-Beyyinat adlı yapıtları vardır. 

 

ŞERAFETTİN TURAN
(1925- )

Bilim adamı.Erciş’te doğdu. İlkokulu Bitlis’te, ortaokulu Muş’ta, liseyi Erzurum’da okudu. Gazi Eğitim Enstitüsü’nü bitirdi (1946). Enstitüde (1946-1948) ve Ankara Etnoğrafya Müzesi’nde (1948-1952) asistan olarak çalıştı. Bu arada Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’ndeki öğrenimini sürdürerek, 1951’de bitirdi. 1952’de Türk tarihi asistanlığına atandı, doktor (1954), doçent (1956), profesör (1964) oldu. 1969-1972 arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi dekanlığı yaptı. 1973’te Yakın Çağ Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na getirildi. 1972-1978 yılları arasında TRT Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundu. 1978-1979’da Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı yaptı. Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu üyesi olan Turan, 1977’de Türk Dil Kurumu Başkanlığı’na seçildi. Atatürk Türk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu kuruluncaya değin bu görevini sürdürdü (1983). Dil Tarih Coğrafya Fakültesi, Tarih Araştırmaları, Türk tarih Kurumu Belleteni, Türk Tarih Kurumu Belgeler, Türk Dili dergilerinde ve İslâm Ansiklopedisi’nde Türk Tarihi ve kültürü üzerine bilim yazıları yayınladı. Başlıca eserleri: Kanuni’nin Oğlu Şehzade Bayezid Olayı (1961), Hassa Mimarları (1963), Atatürk ve Ulusal Dil, (1981), Atatürk’ün Düşünce Yapısı ve Etkileyen Olaylar, Düşünürler ve Kitaplar (1982).  ŞERAFETTİN TURAN

 DURRİ
(?- 1732)

Divan Şairi. Van’da doğdu. Öğrenimini yaptıktan sonra memleketinde dönemin yöneticilerinin yanındaki çalışmalarıyla kendini tanıttı. İstanbul’a gelince, Divan-ı Hümayun Kalemi’nde görev aldı. Muhasebecilik yaptı. Elçilikle İran’a gönderildi. Dönüşünde (1720) baş muhasebeciliğe getirildi. Şiirlerinden başka tarih çalışmalarıyla da tanınan Dürrî Ahmet Efendi’nin en ünlü eseri Raşit Tarihi’nde yayımlanan Sefaretname’sidir.

 CELAL YARICI 

Türk Halk Müzüğü Ses Sanatçısı 

1964 Van Erciş'te doğdu.

 

 


Mehmet Ruhi Su
Ülkemiz aydınlarına türkü dinlemeyi sevdiren öğreten kişi.
(d.
1912 Van - ö.20 Eylül 1985 İstanbul ), Opera ve Türk halk müziği sanatçısı

 

Mehmet Ruhi Su, 1912 yılında Van'da Ermeni bir ailenin mensubu olarak doğdu ve ailesini 1915'te kaybetti. Çocukluğunun geri kalan yıllarını, kendisini bir Müslüman olarak yetiştiren yoksul bir ailenin yanında ve daha sonra da öksüzler yurdunda geçirdi. 1927 yılında Kuleli Askeri Lisesi'ne girdi. 1931 yılında burayı bitirdi fakat Harp Okulu'na devam etmedi. Adana Öğretmen Okulu'nda okurken, Ankara'ya Müzik Öğretmen Okulu'na (Musiki Muallim Mektebi) girmeyi başardı. 1942'de Ankara Devlet Konservatuarı'nın Şan Bölümü'nü bitirdi. Aynı yıllarda sırasıyla Ankara Cebeci İkinci Ortaokulu'nda, sonra Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nde müzik öğretmenliği yaptı. Cumhurbaşkanlığı Orkestrası’na seçildi, konservetuarın opera bölümünde okudu ve daha sonra da Devlet Operası'nda çalıştı. Devlet Operası sanatçısı olarak, Bastien und Bastienne, Satılmış Nişanlı, Madame Butterfly, Fidelio, Tosca, Yarasa Opereti, Aşk İksiri, Rigoletto, Figaro'nun Düğünü, Maskeli Balo ve Konsolos gibi operalarda rol aldı. Türk Opera Sanatı'nın temelinde Ruhi Su'nun katkısı büyüktür.

Ankara Radyosu'nda onbeş günde bir yayınlanan türkü programları düzenledi; Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi`nde büyük bir koro oluşturdu. Aldığı klasik batı müziği eğitimi, ömrü boyunca kendini adadığı türkülerin yorum ve icrasına yaklaşımının kurumsal temelini oluşturdu.

Ruhi Su, sosyalist dünya görüşü nedeniyle 1952-1957 yılları arasında 1951 TKP tevkifatı dolayısı ile hapis yattı. 1960'ta İstanbul'da Taksim Belediye Gazinosu'nda sahneye çıkan Ruhi Su, bir yandan da halk türkülerini kaydedip, arşivleme görevini üstlendi. Bu arada radyoda da 'Basbariton Ruhi Su Türküler Söylüyor' anonsuyla sunulan bir radyo programı yaptı. Bu programlardan birinde söylediği "Serdari Halimiz Böyle N'olacak? Kısa çöp uzundan hakkın alacak" türküsü nedeniyle radyodaki işine son verildi.

Söylediği türkülerdeki siyasi vurgular yüzünden aleyhinde kampanyalar başlatılan ve işini kaybeden sanatçı, türküleri derleyip, yeniden yorumlama işine kendi başına devam etti. 1975'te Sümeyra Çakır'la birlikte Dostlar Korosu’nu kurdu. 1978'den sonra ürettiği kasetlerle halk müziğinin, yaygınlaşmasına büyük katkıda bulundu. Aydınlara türkü dinlemeyi öğreten kişi olarak da bilinir. Ruhi Su, 12 Eylül yönetiminin engellemeleri yüzünden yurtdışında tedavi şansı bulamadı ve 20 Eylül 1985'te öldü. Mezarı İstanbul Zincirlikuyu'dadır. Ruhi Su'nun cenaze törenine binlerce kişi katıldı ve cenaze 12 Eylül döneminin ilk büyük kitle gösterisi haline dönüştü. Naaşı Şişli Camii'nden itibaren kitlenin omuzlarına alınarak, türküler ve sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçildi. Kitlenin önü İETT garajı önünde o dönemin Terörle Mücadele Şube Müdür ve Asayişten Sorumlu Emn.Md.Yrdcısı Mehmet Ağar yönetimindeki polis tarafından kesildi. Kitle, uyarıları dinlemeyip zayıf polis barikatını aşarak yürüyüşüne devam etti. Kalabalık, Mecidiyeköy'den katılımlarla birlikte on binlere ulaştı. Cenaze yürüyüşü sırasında ve mezarlıkta gözaltına alınan 163 kişi İstanbul siyasi şubede ve 1. Ordu Cankurtaran Trafik İnzibat Bölüğüne ait eski bir binada 15 gün süreyle gözaltında tutuldu. Sıkıyönetim Komutanlığı'nın kararıyle serbest bırakıldılar. [1]

Kendisi Alevi Deyişlerini okumuş, Pir Sultan'ın, Hatayi'nin ve diğer ozanların deyişlerini yorumlamıştır. Nazım Hikmet'in şiirlerini ilk besteleyenlerdendir. 1957'de hapisteyken söylediği Mahsusmahal adlı türküsüyle ünlendi.

Ruhi Su'nun sesini korumadaki hassasiyeti hakkında pek çok anlatı vardır. Bunlara göre Ruhi Su, sesine zarar vermemek için kuruyemiş ve çamaşır suyundan uzak dururmuş. Sorulduğunda, sesini korumadaki bu hassasiyetinin sanata ve dinleyenlere saygısından kaynaklandığını ifade edermiş.

Ruhi Su, ölümüne kadar 16 tane 45'lik plak, 11 uzunçalar çıkardı. Ölümünden sonra kurulan Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfı aracılığıyla eşi Sıdıka Su (ölüm 18 Ekim 2006) ve oğlu Ilgın Su özel arşivlerdeki ses kayıtlarından yararlanarak plak, kaset ve CD üretimini sürdürdüler. Vakfın merkezi Beyoğlu, İstanbul'dadır.

Sanatçı hakkında Ajans21 tarafından, Ezgili Yurek: Ruhi Su 1995 (24 dk) adında bir belgesel hazırlanmıştır. Bu belgesel Ruhi SU hakkında hazırlanan ilk belgeseldir. Bunun dışında Avusturya Belgeseli ve Ruhi Su Belgeseli (Hilmi Etikan) adlarında iki belgesel film de Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfı aracılığıyla gösterilmektedir.
Kaynak : http://tr.wikipedia.org/wiki/Ruhi_Su 

 

 

Burhan KayatürkBurhan Kayatürk - Van Milletvekili

KİMLİK mağazaların sahibi...

 



BURHAN KAYATÜRK KİMDİR?

1970 yılında Van’da İskele YİBO’da, lise öğrenimini Ankara Atatürk Lisesi’nde okul birincisi olarak tamamladı.

Sadece çok başarılı öğrencilere tahsis edilen yurt dışı eğitim bursu ile Pakistan’da okumaya hak kazandı. Lahore Teknik Lahore Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünden başarı ile mezun oldu. American International Universty’de İşletme dalında master yaptı.

Pakistan, Hindistam ve Nepal’de 5 yıl boyunca Mühendis ve Proje Müdürü olarak görev yaptı. Hazır giyim Türkiye öncülerinden, Kimlik Mağazaları’nın bugünlere gelmesinde ciddi katkıları oldu. Grubun bünyesindeki 3 anonim, 4 limited şirketin kuruluşunda ve yönetiminde önemli roller aldı.

Birçok firmaya uluslar arası alanda danışmanlık hizmeti vermektedir. Türkiye-Pakistan Kültür Derneği Başkanıdır. Türkiye Mühendisler Birliği Onur Kurulu Başkan Yardımcısıdır.

ARGİAD (Araştırmacı Girişimci İşadamları Derneği) İstişare kurulu Başkanıdır. Halen birçok ulusal ve uluslar arası sivil toplum kuruluşunun çeşitli yönetim kademelerinde görev yapmaktadır. 22. Dönem Ankara 1. Bölge Milletvekili Adayı oldu, ancak meclise giremedi.

ASA (Ankara Siyaset Akademisi) Başkanıdır. İngilizce, Arapça, Hintçe, Urduca ve Japonca olmak üzere 5 yabancı dil bilmektedir. Evli ve 21 aylık üçüzlerin babasıdır.


 

 




Doğunun Ünlü Ressamı Mustafa ÇALAĞAN

 

 



 

CUMHURİYET DÖNEMİNDE VANLI ŞAİRLER

GALİP PAŞA (DEMİROĞLU) (1874-1958)

Eski Van Belediye başkanlarından olan Galip Paşa'nın ilk Mebusan Meclisine Van Milletvekili olarak seçilmiş olduğu ancak söz konusu meclise katılmadan meclisin kapatıldığı ifade edilse de bu bilgilerde kanaatimizce yanlışlık vardır. Aydın Talay, Ga­lip Paşa'nın doğumunu 1241 (1874) olarak vermekte ve bunu Faik Demiroğlu'nun bir yazısına dayandırmaktadır. Öncelikle 1241 tarihi ister Rumi ister Miladi olsun 1874 etmez. Bu tarihin Rumisi de hicrisi de 1825'e karşılık gelir. Buna göre, Galip Paşa'nın eğer gerçekten vefat tarihi 1958 ise şairin 155 yıl yaşamış olması lazım. Yok eğer doğum tarihi olarak verilen 1241 tarihi yanlış da doğum tarihinin doğrusu miladi 1874 ise bu durumda Osmanlı Mebusan Mec­lisine seçilmesi mümkün değildir. Çünkü ilk meclis 1877'de toplanmıştır. Bu tarihte Galip Paşa henüz üç yaşındadır.

Divan şiiri geleneğini sürdüren Galip Pasa'nın var olduğu söylenen divanına rastlanmamıştır. Galip Pasa'nın mezarı Abdurrahman Gazi türbesindedir.

KAYAÇELEBİZADE VEHBİ BEY (1879-1942)

Van'ın ünlü Kayaçelebi ailesindendir. Vehbi Bey, Van'ın 1. Dünya Savaşı esnasında Ruslar tarafından işgal edilmesi üzerine ailesi ile birlikte İstanbul'a göçer. İşgal esnasında Ermenilerin Van'ı yakarak harab ettirmesi kendisine fazlasıyla dokunmuştur. Van'a dönerken gördüğü manzara şairi mateme boğmuştur. Şiirlerinin çoğu hamasî şiirlerdir. Van'la ilgili olanlar ise çoğunluktadır.

GAZİZADE MOLLA MEHMET (MOLLA BOZO) (1886-1948)

İsminden de anlaşılacağı gibi Molla şairlerden Molla Mehmet, medrese öğrenimini görmüş, Birinci Dünya Savaşına muharip olarak katılmıştır. Mezarı Hakkari'nin Yüksekova ilçesinin Şakiten Köyü’nde bulunan, Molla Mehmet'in şiirleri, kendisi de bir şair olan, Van'ın eşrafından oğlu Timurlenk Bozkurt tarafından toplanmış ama ne yazık ki bugüne kadar kitap halinde yayınlanmamıştır. Azeri şivesinin bütün özelliklerini taşıyan Van ağzıyla söylenmiş şiirleri halk şiiri geleneğini sürdürür. Aynı zamanda heccav olan şair ehil ve layık insanların ülkenin nimetlerinden hak etmedikleri şekilde yararlanmalarını hicveder. “Van’a Dair” adlı şiiri şöyledir:

Van’ın bir yanı iskele,

Bekledim belki yar gele,

Uçan kuşlar gelmez ele,

Kardeş bu Van’da bu Van’da.

Bir yanı denize baker,

Içinde çeşmeler akar,

Sulan miski anber kokar,

Kardeş bu Van’da bu Van’da.

Doğusunda Erek dağı,

Her tarafı üzüm bağı,

Yiğitler kurmuş otağı,

Kardeş bu Van’da bu Van’da.

Unutulmaz bir kışı var,

Çok da sıcak değil yazlar,

Ah ne güzel olur bahar,

Kardeş bu Van’da bu Van’da.

Memedik’ten eser yeller,

Akköprü’de açan güller,

Durmadan öter bülbüller,

Kardeş bu Van’da bu Van’da.

Gazizade derki ferman,

Gelir gider bize yardan,

Her derde bulunur derman,

Kardeş bu Van’da bu Van’da

AHMET KURALKAN (1908-1979)

Hindistan'dan göçen Van'ın tanınmış ailelerinden Kuralkan ailesine mensuptur. Yeni Yurt Van ve Van isimli gazetelerde yazarlık yapmış olan Ahmet Kuralkan'ın ikisi tefrika edilmiş ikisi yayınlanmış dört tane romanı vardır. Bizim Emrah, Yâ-Kuş romanları tefrika edilmiş; Naciye ve Yavuz Efe romanları ise yayınlanmıştır. Aynı zamanda şair olan Kuralkan'ın Van Kurtuluş Destanı isimli bir şiir kitabı vardır.

ENVER DİLAVER(1910-1983)

Asker dişhekimi olan Dilaver'in "Sizlere Yazdım" ve "Vangölü Dalgalandıkça" isimli iki şiir kitabı vardır. İlk şiirlerini Van'ın mahalli gazeteleri olan İki Nisan ve Kurtuluş gazetelerinde yayınlamıştır. Kurmuş olduğu "Vangölü Sanat ve İrfan Derneği" vefatı üzerine uzun ömürlü olamadı. Halk şiir geleneğini sürdüren Dilaver'in kafiye uğruna zorlama söyleyişleri vardır.

MUSTAFA MÜFTÜOĞLU (1924.....)

Adli katiplikten emekli olan Müftüoğlu, bedenen İstanbul'da ruhen Van'da yaşayanlardan biridir. Şiirlerini ve yazılarını çoğunlukla İki Nisan gazetesinde yayınlamıştır.

KAYA KAYAÇELEBİ (1925-.........)

Yukarıda adı geçen şair Kayaçelebizade Vehbi Bey'in oğludur. 1985 yılında Bağkur'dan emekli olduktan sonra İstanbul'a yerleşmis ve kendisini tamamen yazı faaliyetine vermiştir. 1990'da "Doğu'nun Yıldızı Van" isimli eserini yayınlamış ayrıca 180 kadar şiirini "Benim Şarkımı Söyle" adı altında bir araya getirmiştir. 1983 yılında Kültür Bakanlığı'nın açmış olduğu şiir yarışmasında altın madalya alan Kayaçelebi, şiirlerinde mahalli unsurları, güzellikleri, özetle Van'ı ön plana çıkarma gayretindedir. “Edremit” şiirinden birkaç kıta şöyledir:

Buram buram çiçek kokan bağların

Menekşe, mor sümbül dolan dağların

Hilesiz tertemiz çiçek balların

Şifa kaynağıdır yeşil Edremit.

Aslik elman hiçbir yerde bulunmaz

Yeme ile lezzetine doyulmaz

Paşik armudun soyu sorulmaz

Her meyvanla en öndesin Edremit.

Mavi Vangölü’nde gelin gibisin

Emsali olmayan sülün gibisin

Dillerde dolaşır şöhretin ismin

Sevenlerin çoktur senin Edremit.

 

SELİM GÜLSOY (1925-1970)

Emekli dava vekili olan Selim Gülsoy, şiirlerini Van'daki mahalli gazetelerde yayınladıktan sonra "Hezeyan" adı altında bir araya getirmiştir. Şiirlerinde Şair Selim'in baş harfleri olan Ş.S rumuzunu kullanan, cemiyetteki çarpıklıkları, vefasızlıkları, ehliyetsiz insanların ikbal sahibi olmalarını yeren şair, şahsi hislenmelerini de şiirine aktarmıştır.

ABBAS GÜVEN (1926.......)

SSK'dan emekli olan Abbas Güven, çeşitli ga­zetelerde muhabirlik yapmış, sosyal kurumlar ve hayır kurumlarında görevler almış bir kültür adamıdır. Kendisini Van folkloruna adayan şairin şiirleri çesitli dergi ve gazetelerde yayınladıktan sonra şiirleri Van Valiliği Yayın Kurulu Yazı İşleri Müdürü İkram Kali tarafindan toplanmış ve yayına hazır hale getirilerek Van Valiliği tarafından 1998'de "Van'dan Esintiler" adıyla yayınlamıştır. Bazı şiirlerinde Güven, Dikicioğlu mahlasını kullanır. Güven'in şiirinin en önemli cephesi folklordan etnoğrafyaya kadar Van'ın otantik özelliklerini yansıtmış olmasıdır. Güven’in “Van Canavarı” isimli şiirinden bir kaç kıta şöyledir;

Bir canavar türemiş Vangölü’nde,

Diyorlarki boynuzu var, boynuzu,

Yalan değil vallahi, alem dilinde,

Diyorlarki boynuzu var, boynuzu,

Akıllı Vanlıları övmek gerek,

Canavarı buldular, budur gerçek,

Dünyaya yayıldı namı giderek

Diyorlarki boynuzu var, boynuzu,

Balıkçılar gece gündüz aradı,

Iyi oldu ama bize yaradı,

Görmek için turistler Van’ı aradı,

Diyorlarki boynuzu var, boynuzu,

CAHİT BAYSAL (1926-1970)

Eski Gümrük Muhafaza Memurlarından olan Baysal sağlığında şiirlerini kitap olarak yayınlayamadı. Gazete ve dergi köşelerinde kalan şiirlerine, belki de şairin yaşadığı hayatın yansımaları olarak melankoli hakimdir.

SERVET MEHTERBAŞIOĞLU (1927-1987)

Hayatı gazete ve matbaa çevrelerinde geçmiş bir şairdir Mehterbaşıoğlu. Yazıları sadece mahalli gazetelerde değil İstanbul gazete ve dergilerinde de yayınlanmıştır. Van'da İki Nisan gazetesi ile sürdürdüğü gazeteciliği yanında birkaç İstanbul gazetesine de muhabirlik yapmıştır. Şiirlerinin bir kısmını "Gurbet Akşamları" isimli kitabında toplayan Mehterbaşıoğlu, hazırlığını yaptığı "Azaba Sesleniş" isimli şiir kitabını yayınlayamadan vefat etmiştir. Daha önceki soyadı "Tekel" olan Mehterbaşıoğlu bazı şiirierinde bu mahlası kullanılır. Mehterbaşıoğlu'nun şiirinde tefekkuri bir derinlik vardır. Fanilik duygusu, insanın aczi, maddeden manaya yükselmek, tarihteki şeref levhalarını terennüm, onun şiirinin özünü oluşturur. Tarihi şiirlerinde hamaset hakimdir.

HAYALİ HASAN YAVAŞ (1931-1980)

Tarım Bakanlığı’na bağlı Tarsus Sulu Tarım Araştırma Enstitüsü'nde memur olarak çalışan Yavaş, 1951 yılında Van'dan ayrılarak Tarsus'a yerleşmiştir. Şiirleri Van'da yayınlanan Kurtuluş ve İki Ni­san gazeteleri yanında Mersin, Erzurum ve Tarsus'ta yayınlanan Gülek, Yeni Mersin, Hakimiyet, Akdeniz, Yeni Adana, Köylü Sesi, Bugün Tarsus, Hilal, Ürün, Çukurova, Türk Sözü, Silifke, Liman, Hürsöz, Anamur'un Sesi, İçel Postası gazetelerinde de yayınlanmıştır. Aşık Bayramları ile yakından ilgilenen Yavaş, 1958'de Sabri Çoksolmaz'la birlikte "Aşık Dilinden" adında bir kitap yayınlamıştır. Şiir kadar nesirle de uğraşan yazar, uzun yıllar mahalli gazetelerde köşe yazarlığı yapmıştır. Gurbette olduğu sürece Van'a hasret şiirleri yazan Yavaş'ın şiirlerinde, milli ve manevi unsurlar ağırlıktadır.

TİMURLENK BOZKURT (1952-.......)

Vanlı şairlerden Gazizade Molla Mehmet'in oğlu olan Bozkurt, çeşitli kuruluşlarda çalıştı, sendikalarda üst düzey görevler aldı, halen serbest muhasebecilik ve kooperatifçilik yapmaktadır. Zengin bir kütüphaneye sahip olan Bozkurt, ileri yaşına rağmen kitap okumaya hala zamanının önemli bir kısmını ayırmaktadır. Ülke gündemini yakalayabilmek için birçok akademisyenin adını bile duymadığı dergileri Timurlenk Bozkurt'tan temin etmek mümkündür. Şiir yazmakla yetinmeyen Timurlenk Bozkurt, birçok ünlü şairin önemli şiirlerini ezbere ve hakkını vererek okumakla da ünlüdür

SEYYİD AHMED ARVASİ (1932-1988)

Daha çok bir fikir, düşünce adamı olarak tanınan Van'ın ünlü Arvas ailesinden olan Seyyid Ahmed Arvasi'nin şiirleri, 1989 yılında "Sır" adıyla yayınlanmıştır. Şiirlerinde kuvvetli bir biçimde Necip Fazıl tesiri hissedilen Arvasi'nin mütefekkir cephesi şiirine de yansımıştır.

TAYYAR DABBAĞOĞLU (1934-1977)

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih bölümünden mezun oldu. M.E. Bakanlığı’nın çeşitli okullarında idarecilik yaptı, daha önce Askeri Tıbbiye ve Hukuk Fakültesine devam ettiği halde gönlünde hep sosyal bilimler yatan Dabbağoğlu gerçek anlamda bir kültür adamıdır. Van Kız Ögretmen Okulu Müdürü iken müspet faaliyetleri ve disiplinli çalışma anlayışı ile kendisini Vanlılara sevdirmiş, 1975'te Van Belediye Başkanlığına seçilmiştir. Başkanlığı esnasında Van'a güzel hizmetlerde bulunmuş, halkın kendisine olan sevgisini pekiştirmiştir. Ne yazik ki 1977'de evinin çatısından düşerek genç yaşta vefat etmiştir.

Şiirlerini "Kader" isimli bir kitapta toplayan Dabbağoğlu'nun şiirlerinde de ağırlık noktası Van, Van'ın güzellikleri, gurbet ve hasrettir.

AYDIN TALAY (1940 - ....)

Van'da doğdu. İlk, orta ve liseyi Van'da okuduktan sonra 1962'de Erzurum Ziraat Fakültesi'ni bitirdi. TOPRAKSU, Tarım İl Müdürlüğü, Üretme istasyonu ve Süt fabrikası gibi devlet birimlerinde çeşitli kademelerde ve 20 yıl idarecilikte bulunduktan sonra 1995'de emekli olarak siyasete atıldı. Memuriyet hayatında bir yandan gazeteciliği diğer yandan dernek ve cemiyetçiliği sürdürdü.

Bizim Eller Van, Bir Şehrin Yıkılışının Anatomisi, Van şiirlerinden Seçmeler, Van Albümü, Eserleri ve Hizmetleriyle Sultan Abdulhamid Han, Topraklarımızı Tanıyalım isimli eserleri bulunmaktadır.

M.DEMİRAY ŞAŞIHÜSEYİNOĞLU (1938 ....)

Şairden çok nasir olan Şaşıhüseyinoğlu, İstanbul Hukuk Fakültesi 3. sınıftan ayrılmıştır. Karayollan 11. Bölge Müdürlüğü'nde başladığı kamu görevi, Van Belediye Başkan Yardımcısı iken sona ermiştir.

SIDDIK YİĞİTTOP (1940-1968)

Genç yaşta, elim bir trafik kazasında vefat eden Sıddık Yiğittop inşaat teknisyeni olarak yurdun çeşitli yerlerinde hizmet görmüştür.

SALİH TÜRKOĞLU (1947-....)

Salih Türkoğlu Van'ın yaşayan sanatkarlarındandır. Sadece şiirle değil resim ve fotoğrafla da ilgilenmektedir. Daha önce çeşitli gazete ve dergilerde dağınık olarak bulunan şiirlerini "Vangölü'nden Damlalar" adıyla kitap halinde yayınlamıştır. Türk­oğlu kitabını Van ve yöresinde çektiği bazı fotoğraflar ve yaptığı yağlı boya tabloların fotoğrafları ile süslemiştir. Çoğunlukla serbest nazımla şiir yazan Türkoğlu'nun, zaman zaman redifleri kafiye yerine kullanma çabası görülmektedir. Hece formunda serbest yazdığı için Türkoğlu'nun şiirde iyi bir teknik yakaladığı söylenemez. Türkoğlu'nun sanatkar kişiliği resimde ve fotoğrafta daha belirgindir diyebiliriz.

ŞÜKRAN BABA

1962 yılında Van'da doğdu. İlk ve orta tahsilini Van'da yaptı. 1980 yılında Van Ticaret Lisesi'nden mezun olduktan sonra Sümerbank Kundura Fabrikası'nda işe başladı. 1987 yılında sağlık nedeniyle emekli olan Şükran Baba'nın "Sevgi" adlı bir de şiir kitabı yayınlanmıştır. "Ben Kadınım" isimli şiiriyle TRT tarafından açılan bir yarışmada ödül kazandı. Evli, beş çocuk annesidir.

YILMAZ ÖNAY (1953-....)

Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi bölümünde yardımcı doçent ve Bölüm Başkanı olarak halen görev yapmakta olan Yılmaz Önay da ressam şairlerimizdendir. Özellikle suluboya ve karakalem tarzında resimler yapan Önay birkaç kişisel sergi de açmıştır.

MİKAİL YAPRAK (1954-...)

Asıl adı Bilal olan şair, şiilerini Mikail Yaprak adıyla yayınlamaktadır. Almanca öğretmeni olan Yaprak, Milli Eğitim okullarında öğretmenlik ve idarecilik yaptı. Halen Avusturya'da öğretmenlik mesleğine devam eden şairin şiirleri daha çok Köprü dergisi ile Yeni Asya gazetesinin Sanat Kültür eki olan Elif'te yayınlanmıştır. Şairin Bursa'da Güzellik şiiri Tanpınar'ın Bursa'da Zaman şiirinden esintiler içermektedir.

MÜMTAZ SAMİ ÖZOK (1956-....)

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Özok, serbest avukatlık yapmaktadır. Serbest ve hece vezni ile şiirleri mevcuttur.


 

 ünlü vanlılar


...! Kişinin Fikri Neyse ; Zikride Odur !...

Muhteşem Komutanlar







Finans - Borsa
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.651034.7899
Euro36.488136.6343
Köşe Yazıları

Diğer Linklerimiz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam6
Toplam Ziyaret23681243
Kim Kimdir?